Fürûg-ı mihr mir'ât-ı dile jengârdur sensüz
Harîr-i pertev-i meh dûş-ı câna bârdur sensüz
N'ola hâlhâl-i sâk-ı 'arş olursa halka-i mevci
Felek eşk-i firâvânumla tûfânzârdur sensüz
Değül hâmûş olursa cây-ı hayret her gören nâmem
Elümde hâme mîl-i sürme-i güftârdur sensüz
Medâr-ı halka-i merdümden olmaz pâ-birûn hergiz
Nigeh çeşmümde hem çün gerdiş-i pergârdur sensüz
Eğer âyîne-i şevk olsa her bir zerre-i 'âlem
Bana 'aksüm dahi hem-sûret-i agyârdur sensüz
Kemend-i vahdet ile şu'le-i cevvâle-i şem'i
'İbâdethâne-i endîşeme zünnârdur sensüz
Geçer hûrşîd geçse şem' ile fikr-i Münîfâdan
Güzergâh-i hayâli şöyle teng ü târdur sensüz
Antakyalı Münîf Gazeli